24 Eylül 2007 Pazartesi

EYVAH AYÇA BAKLAVA YAPIYOR :)

HAZIRLAYAN: AYÇA

BAKLAVA:

Dünyanın en kolay ve en lezzetli Baklava tarifine hazır mısınız?
Kendim yaptım diye demiyorum, nefis olmuş nefis...
Ayrıca ben bile yapabildiğime göre düşünün ne kadar basit...

Bu tarifi annemin tarif defterinden buldum.
Sararmış solmuş bir defter yaprağında çala kalem yazılmış...
Bu işe kalkıştığımda annem ve babam şehir dışında olduğu için tamamıyla kendim becerdim.
Demek oluyor ki, insanlar tek başlarına kaldıklarında yapamayacakları bir şey yokmuş...

Gelelim tarifimize:




İlk önce 2 küçük yumurtayı (yumurtanın da ebatları varmış. 45-50 gram yumurta küçükmüş. 60 gr civarındakiler büyükmüş) çukur bir kaba kıralım. 1 su bardağından 1 parmak kadar az, erimiş margarini ve 1 su bardağı ılık sütü (ben yağı çok kızdırmışım, ılınmasını bekleyemeden soğut sütün içine döktüm böylece sütü ılıtma faslından kurtuldum) ve kabartma tozunu koyalım. Bir güzel karıştıralım. Ondan sonra aldığı kadar unu karışımın içine koyup ne sert ne yumuşak bir hamur elde edelim. Hani şu meşhur ve yüce “kulak memesi yumuşaklığı” kıvamı var ya, işte aynen öyle...
Hazırladığımız hamurun üzerini hafif nemli bir bezle örtüp, yaklaşık yarım saat dinlendirelim.
Öbür tarafta ceviz içini hazırlayalım.




Ceviz içi diyip geçmeyin. Çok ciddi bir iştir bu. Normal şartlar altında bir çoğunuz baklavanın içini sadece ceviz olarak düşünür. Biz hem ceviz hem ekmek koyarız. Yaklaşık 3 dilim kadar kuru ekmek rondodan geçirilir, teflon tavada bir miktar yağla, ekmekler ceviz rengine gelene kadar kavrulur. Soğuduktan sonra yaklaşık 200 gr kadar dövülmüş cevizle karıştırılır.
Bu şekilde hazırlanan iç sayesinde baklavanız hem daha kabarık hem de daha lezzetli olur...

Şimdi baklava hamurumuzu açmaya geldi.
İlk önce baklavanızın kaç kat istediğinize karar vereceksiniz. Ben üç kat olarak hazırladım. Dinlendirdiğiniz hamuru ilk olarak üçe bölün. İlk pazıdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartın. Kaç adet çıkarsa artık şansınıza... Ben 17 adet çıkartabildim. Ondan sonra ki büyük pazıları da aynı miktarda küçültmeniz gerekecek. Yani ben 51 kat yufkadan hazırlamış oldum baklavamı.
Nişasta yardımıyla ilk olarak hamurları tabak büyüklüğünde açın. Aralarına bol nişasta serperek üst üste yerleştirin.






Bu arada Nişasta olayı benim için biraz karışık oldu. Tarifte sadece nişasta yazıyordu. Evde nişasta bulamayınca bende markete gittim. Aaaa o da ne; 2 çeşit nişasta var. Buğday ve Mısır nişastası... Buyurun buradan yakın... Yani elimi attığım her işte bir aksilik çıkmazsa olmaz. Telefonda yok ki arayıp bir uzmana (!) soralım...
O zaman iç sesle konuşmaya başlayalım bakalım;

“Sevgili iç ses, sen bu duruma ne diyorsun, sence hangisini alalım?”
“Zor bir soru!”
“Yapma ya... Evet zor.. Zor olduğu için zaten sana danışıyorum... Kalk da yardım et bana, tembel teneke”
“Üfff iyi tamam, kutuların arkasına baktın mı ne yazıyor?”
“Baktım bayan çok bilmiş, ikisinde de baklava için kullanılır ibaresi var...”
“Tamam işte al birini”
“Ooooo... Oruç vurmuş seni annem... Pek bir gevşemişsin sen...”
“Üfff, o zaman mantık yürütelim...”
“Hadi bakalım”
“Buğday nişastası neden yapılıyor? Buğdaydan. Un neden yapılıyor; Buğdaydan... O zaman ha un koymuşsun ha buğday nişastası, pek bir fark yok. Mısır nişastası al...”
“İyi de o zaman buğday nişastası diye bir kavram olmazdı değil mi? Muhakkak undan bir farkı var ki nişasta demişler insanlar buna. Ayrıca senin mantığınla gidersek, o zaman baklavanın içinde mısırın ne işi var?”
“Ya bi git başımdan, ne alırsan al işte..”
“Sana soranda kabahat zaten, yat zıbar sevgili iç sesim benim, zırnık vermiycem sana baklavamdan”Böyle bir tartışmadan sonra ben dayanamayıp iç sesimi dinledim; mısır nişastası aldım ve onu kullandım...


Böyle bir anımı sizinle paylaştıktan sonra asıl konumuza gelelim. İlk grup baklavayı tabak büyüklüğünde açıp, üst üste yerleştirdikten sonra, hepsini beraber, tepsi büyüklüğünde açıp, yağlanmış tepsiye yerleştirelim.



Üstüne hazırladığımız içten bolca serpelim. İkinci grup hamuru da açıp, tepsiye yerleştirip, geri kalan içi serpelim.












Son olarak üçüncü grup hamuru da açıp tepsiye yerleştirdikten sonra baklavayı dilimleyelim. Diğer tarafta yaklaşık 200-250 gr tereyağını tavada iyice kızdıralım. Sıcak sıcak, dilimlediğimiz baklavanın her tarafına dökelim. Şöyle ki, yağı döktüğümüz anda hamurdan cızırttt sesi gelsin.
Önceden kızdırdığımız fırına atıp, üzeri nar gibi kızarana kadar pişirelim...

Sıra şerbetine geldi;
4 bardak şeker, 3 bardak su ve yarım limon suyu... Der tarifte...
Ama gözüme çok az geldi ve ben 6 bardak şeker, 5 bardak su olarak yaptım. Baklava da kaldırdı. Size şöyle yapın diyemeyeceğim, kararı kendiniz verin.





















Şimdi işin püf noktasına geldi.
Burada dikkat edilmesi gereken konu şu: Baklava hamuru soğuk, şerbet sıcak olacak. Bu mantık doğrultusunda baklavayı önceden hazırlayıp, bayram sabahı erkenden şerbetini dökersiniz. Misafirler gelene kadar o bir güzel şerbetini çekmiş ve yenilmeye hazır duruma gelir.

Bu arada söylemesi ayıp, yaptığım baklava bir lezzetli olmuş, bir lezzetli olmuş inanın anlatamam... Eğer acemi şansı değilse, bu tarif muhteşem oluyor...

Herkesin Ramazan Bayramı’nı kullar, ağız tadıyla geçireceğiniz günler temenni ederim.








3 yorum:

SOFRAOZLEMİ dedi ki...

hay allah herzamanki gibi anlatışına bayıldım..bu arada kendine fazlaca haksızlık yaptığnı söyliyebilirim.. anacım sen bizlerdende hamaratsın ve tek başına baklava yapmışsın:)..ellerine sağlık..harika ve nefis gözüktüğü gibi ilk defa içinede ekmek kırıntısı konulduğunu duydum...
zerrin ve esraya sana fırsat verip bu güzel baklava tarifni bizlere verdirdiği için teşekkür ediyorum.. hepinizin şimdiden ramazan bayramını kutluyorum...öpüüüp kaçıyorum...
sevgilerle...

NiNo dedi ki...

ellerine sglik nefis olmus baklava fotograftakiler anne ve babanmi masallah ne guzel cikmislar

Adsız dedi ki...

yaa çok güzel anlatmışsın ben bile yapabilirim gibi geldi.eline sağlık.
http://maviveportakal.blogcu.com/